ADJECTIVAL (RELATIVE) CLAUSES

ADJECTIVAL (RELATIVE) CLAUSES

SIFAT CÜMLELERİ

 1  –  Ielts Sınavı ( Ielts Sınavı için birebir Özel Ders )
2 –  Ielts Sınavı ( Ielts Sınavı için 4 kişilik Grup Dersi )

SIFAT CÜMLECİKLERİ 
A. Bir birleşik cümlede (complex sentence), yan cümlecik (subordinate clause) bir sıfatın (adjective) yapmış olduğu işi yapıyorsa buna Sıfat Cümleciği (adjectival clause/ relative clause) denir.
      I saw the woman who won the first prize.
      Birincilik ödülünü kazanan kadını gördüm.
Yukarıdaki bileşik cümlede (complex sentence) yan cğmlecik bir sıfatın yapmış olduğu işi yapmaktadır ve ana cümlecikteki  “the woman” sözcüğünü nitelemektedir (tanımlamaktadır).
B. Sıfat cümleciklerini (adjectival clause) tanımak için “which” (hangi) sorusunu sorarız. Buna yanıt veren cümlecik sıfat cümleciğidir.
*Which woman did you see? 
Hangi kadını gördün? 
*I saw the woman who won the first prize.
Birincilik ödülünü alan kadını gördüm.
Yukarıdaki bu cümlede görüldüğü gibi sıfat cümleciği (adjectival clause) nitelendiği sözcükten sonra gelmektedir.
the woman whop won the first prize
C. Sıfat cümleciğinin (adjectival clause), ana cümlecikte (main clause) nitelediği (tanımladığı) sözcük ya da sözcük kümesine “antecedent” denir.
*I saw the woman who won the first prize.
             anteceden 
D. Sıfat cümlecikleri (adjectival clause) ana cümleciklere (main clause) aşağıda gösterilen “relative pronoun” (bağ zamiri) ya da “relative adverb”lerle bağlanırlar. Bu nedenle bu sözcüklere bağlaç (conjunction)ta denir. Duruma göre bunlar cümleden çıkartılabilirler.

E. İki tür sıfat cümleciği (adjectival clause / relative clause) vardır : 
1. DEFINING RELATIVE CLAUSE : TANIMLAYICI SIFAT CÜMLECİĞİ
2. NON-DEFINING RELATIVE CLAUSE : TANIMLAMAYAN SIFAT CÜMLECİĞİ

 – DEFINING RELATIVE CLAUSE : TANIMLAYICI SIFAT CÜMLECİĞİ 
A. İngilizcede sıfat cümleciklerine (adjectival clause) “relative clause” da denir. Bu tür bileşik cümlelerde (complex sentence) sıfat cümlecikleri, ana cümleciklerden (main clause) hiç bir zaman “virgül”le ayrılmazlar. Bu tür “relative clause”lar cümlenin anlamını tümlemesi bakımından gereklidirler. Bunlar cümleden çıkartılacak olursa nitelenen kimse ya da varlıklar açıkca belirlenmez. Bunu açıklamak için bir bileşik cümle alalım : 
         People who commit crimes must be punished.
          Suç işleyen insanlar cezallandırılmalıdır.
Yukarıdaki bu bileşik cümle (comlex sentence) iki basit cümleden (simple sentence) oluşmuştur.
a. People must be punished. (Ana cümlecik (main clause) olarak kullanılmıştır)
b. People commit crimes. (Sıfat cümleciği (adjectival clause) olarak kullanılmıştır). 
İnsanlar suç işlerler.
Birinci “a” cümlesi (main clause) gramer bakımından doğru olsa bile mantık açısından yanlıştır, çünkü “insanlar cezalandırılmalıdır” dediğimiz zaman aklımıza tüm insanların cezalandırılması gibi bir düşünce gelir ki bu da mantık açısından yanlıştır. Fakat ana cümlecik yan cümlecikle  (sıfat cümleciği) birlikte her bakımdan tam bir anlam verir. Kendimize “Hangi insanlar cezalandırılmalıdır?” sorusunu sorarak, “suç işleyen insanlar” yanıtını alırız. O halde sıfat cümleciği (relative clause) ana cümleciğin öznesi (subject) olan “people” sözcüğünü tanımlar (niteler). Bu nedenle bu sıfat cümleciği cümleden çıkartılamaz.
*People must be punished.
İnsanlar cezalandırılmalıdır.
*Which people must be punished?
Hangi insanlar cezalandırılmalıdır? 
*People who commit crimes must be punished.
Suç işleyen insanlar cezalandırılmalıdır.
*The man went to London today.
Adam bugün Londra’ya gitti.
*Which man went to London today? 
Bugün hangi adam Londra’ya gitti? 
*The man (who/m) we saw at the party went to London today.
Partide gördüğümüz adam bugün Londra’ya gitti.
*Mary got married to the man.
Mary adamla evlendi.
*Which man did Mary get married to?
Mary hangi adamla evlendi?
*Mary got married to the man who wrote this book.
Mary bu kitabı yazan adamla evlendi. 
B. Tanımlayıcı sıfat cümleciklerinde (defining relative clause) kullanılan “relative pronoun” ya da “relative adverb”lerin durumları (states) şöyledir :

a. Relative Pronouns : 
1.SUBJECTIVE CASE : ÖZNE DURUMUNDA 
İnsanlar için : 
WHO : ki o , ki onlar
THAT : ki o, ki onlar 
Hayvanlar ve cansızlar için : 
WHICH : ki o, ki onlar
THAT :ki o, ki onlar 

2.OBJECTİVE CASE : NESNE DURUMUNDA 
İnsan için :
WHO : kionu, ki onları 
WHOM : ki onu, ki onları 
Hayvanlar ve cansızlar için : 
WHICH : ki onu, ki onları
THAT : ki onu, ki onları

3.POSSIVE CASE : İYELİK DURUMUNDA 
İnsanlar, hayvanlar ve cansızlar için : 
WHOSE : ki onun, ki onların
 In informal English 
İnsanlar için                          : OF WHOM
Hayvanlar ve cansızlar için : OF WHICH 
b. Relative Adverbs : 
WHEN/AFTER/BEFORE TIME    : ZAMAN 
WHERE                            PLACE  : YER 
WHY/FOR WHICH          REASON : NEDEN 
C. İki basit cümle (simple sentence ) birleştirilerek bir bileşik cümleyi (complex sentence) oluştururlar. Bu cümlelerden biri ana cümlecik (main clause) diğeri ise sıfat cümleciği (adjectival clause) olur. İki basit cümle ancak ortak bir sözcük (common word) varsa birleştirilebilir. Şimdi iki basit cümle alarak bunları bir bileşik cümle biçiminde dile getirelim : 
a.The man went to London yesterday.
Adam dün Londra’ya gitti.
b.The man is very rich.
Adam çok zengindir.
Yukarıdaki iki basit cümlede ortak sözcük “the man” sözcüğüdür. O halde bu iki cümle birleştirilebilir.
1. Birinci “a” cümlesi ana cümlecik (main clause) olarak dile getirilmek istenirse : 
a. Bu cümle “özne” (subject) ve “pedicate” olmak üzere aşağıda görüldüğü gibi ikiye ayrılır.
The man …………….            went to London yesterday.
Subject                                                Predicate 
b. İkinci “b” cümlesinde ortak sözcük olan “the man” yerine “relative pronoun” olarak “who” konur. Çünkü “the man” sözcüğü ikinci “b” cümlesinin öznesidir (subject) ve özne durumunda insanlar için “who” kelimesi kullanılır :
The man    is very rich.
who           is very rich
c.”who” ile başlayan ikinci “b” cümlesi, “a” cümlesinde özne (subject) ile “predicate” arasına getirilir ve cümlesiz tamamlanmış olur. 
The man        who is very rich        went to London yesterday.
Subject                                                         Predicate
The man who is very rich went to London yesterday.
Çok zengin olan adam dün Londra’ya gitti.
2. İkinci “b” cümlesi ana cümlecik (main clause) olarak dile getirilmek istenirse : 
a. Bu cümle “özne” (subject)  ve “pradicate” olmak üzere aşağıda görüldüğü gibi ikiye ayrılır. 
The man  …….           isvery rich.
Subject                      Predicate  
b. Birinci “a” cümlesindeki ortak sözcük olan “the man” yerine “relative pronoun” olarak “who” konur. Çünkü “the man” sözcüğü birinci “a” cümlesinin öznesidir (subject) ve özne durumunda insanlar için “who” kelimesi kullanılır.
c.”who” ile başlayan birinci “a” cümlesi “b” cümlesinde özne (subject) ile “predicate” arasına getirilir ve cümlemiz tamamlanmış olur. 

The man who went to London yesterday is very rich.
Dün Londra’ya giden adam çok zengindir.
D. Sıfat cümlecikleri tarafından nitelenen sözcükler aşağıdaki topluluk isimleri (collective noun) ise bu sözcüklerden sonra kullanılacak “relative pronoun”lar şu biçimde saptanır : 
         association                   committee
         company                       society
         body                              team 
         government                 club
         group                             class 
a. Bu topluluk isimlerini bir bütün olarak düşünürsek kelimeyi “tekil”  ve “cansız              “ olarak kabul ederiz. “relative pronoun”  olarak  “which” ya da “that” kullanılabilir.
*The committe which is considering your letter will make a decision tomorrow.
b.Bu topluluk isimlerini bir grup insan olarak düşünürsek kelimeyi “çoğul” olarak alırız. “relative pronoun” olarak da “who” kullanılır.
*The committe who are considering your letter will make a decision tomorrow.
E. Bileşik bir cümlede (complex sextence) sıfat cümleciklerinin (adjectival clause) değişik durumları :

 STRUCTURE I (A) : SUBJECTIVE CASE 
Bu tür bileşik cümlede (complex sentence) sıfat cümleciği (adjectival clause) ana cümleciğin (main clause) öznesini (subject) olarak aşağıdaki “relative pronoun”lar kullanılır ve bağlaç (conjuction) olarak kullanılan bu sözcükler hiçbir zaman cümleden çıkartılamazlar.
                           WHO/WHICH/THAT 
The man who speaks English has written this book.
İngilizce konuşulan adam bu kitabı yazdı (yazmıştır).
Yukarıdaki bu bileşik cümle (complex sentence) iki basit cümleden (simple sentence) oluşmuştur : 
a.The man has written this book.
Adam bu kitabı yazdı (yazmıştır).
b.The man speaks English.
Adam ingilizce konuşur.
Yukarıdaki iki basit cümlenin ortak sözcüğü (common word) olan “the man” her iki cümlede de özne (subject) durumundadır.
a.The satellite is the moon.
b.the satellite revolves around the earth.
c.The salellite which (that) revolves around the earth is the moon.
Dünyanın etrafında dönen uydu aydır.
a.The child came home very late.
b.The child was crying  in the street yesterday.
c.The child who (that) was crying in the street yesterday came home very late.
Dün sokakta ağlayan çocuk eve çok geç geldi.
*The girl who has blues eyes is very beautiful.
Mavi gözleri olan kız çok güzeldir.
*The thief who stole the money from the safe was caught by a policeman.
Kasadan parayı çalan hırsız bir polis tarafından yakalandı.
*The man who came to see me this morning did not stay long.
Bu sabah beni görmeye gelen adam çok kalmadı.
*The pencil which is lying on the table belongs to me. 
Masanın üstünde duran kurşun kalem bana aittir.
*The cows which were grazing in the field found shelter under a tree.
Tarlada otlayan inekler bir ağacın altına sığındılar.

*The boy that won the first prize is my son.
Birincilik ödülünü kazanan çocuk benim oğlumdur.
*The roads which led into the city were blocked with snow.
Kente giden yollar karla tıkandı.
*The house that belongs to my father was built 50 years go.
Babama ait olan ev elli yıl önce yapıldı.
*The people who were injured in the accident were taken to hospital.
Kazada yaralanan insanlar hastaneye götürüldü.
*The man who has never had an acident is a very good driver.
Hiç bir zaman kaza yapmamış olan adam çok iyi bir sürücüdür.
*The girl who impressed everybody at the party is an actress.
Partide herkesi etki altında bırakan kız bir aktristir.
*The film which will be shown on television tonigth is very boring.
Bu gece televizyonda gösterilecek olan film çok sıkıcıdır.
*The artist who painted this picture died last year.
Bu resmi yapan ressam geçen yıl öldü.
*The thief who had robbed five banks escaped from the prison.
Beş bankayı soymuş olan hırsız hapishaneden kaçtı.
*The windows which were left open were broken by the wind.
Açık bırakılmış olan pencereler rüzgar tarafından kırıldı.
*The doctor who lives in our house is retiring soon.
Bizim evde oturan (yaşayan) doktor yakında emekli oluyor.
*The hieves who attacked the woman haven’t been caught yet.
Kadına saldıran hırsızlar henüz yakalanmadı.
*The woman who is dancing with that man is my wife.
Şu adamla dans eden kadın benim karımdır.
*The group that wins this match will represent the school.
Bu maçı kazanan grup okulu temsil edicek.
İki cümlenin karşılaştırılması : 
a. One of the teachers who have been to Italy has won many medals.
İtalya’ya giden öğretmenlerden biri birçok madalya kazandı.
b.One of the teachers who has been to Italy has won many medals.
İtalya’ya giden öğretmenlerden biri birçok madalya kazandı.
Birinci “a” cümlesinde öğretmenlerin hepsi İtalya’ya gitmiştir. Bu nedenle “relative pronoun”dan sonra fiil (verb) çağol olarak kullanılmıştır. (have)
İkinci “b” cümlesinde ise öğretmenlerden biri İtalya’ya gitmiştir. Bu nedenle “relative pronoun”dan sonra fill (verb) tekil olarak kullanılmıştır. (has)

ADJECTIVAL (RELATIVE) CLAUSES